Küçüğüm

“intihara teşvik, 7 yıl ağır hapis. ben yatıcam, e hadi sende öl artık.” herkesler korkuyor kendince… “içimdeki çocuğa yazdım” diyince, rahatlıyorlar nedense, oysa daha acı değil mi söylediklerim bu şekliyle? acı’tan ya da ağlayan… 7 Fark‘a yorum yazdım. Güzeldi… Bide, şey oldum… Neyse…

Bir de sabahın 4ü…

Titrek parmaklarda ojeli tırnaklarım ve onlar kadar isyânkar görünmeseler de aynı rengi yansıtan / kıvranan / kıvrılmış uyuyan / uyandıkça müzik kutusuna sarılan / sarsılan ruhum var… Zaman ilaçtır demiştin ya, bütün kutuyu içsem? bir saate kadar halil gelecek, annem ızgarada balık yapacak ve yedikten sonra halille baş başa kumsala Read more…

Hadi beni sev, kefenimi ütüle

yankılar, ( peki – biraz yanıklar ) kulaklarınızı tıkayabilirsiniz, aşk gibi bu satırlar, gözlerden girer ilk ışık, ve yaş olarak yine gözlerden çıkarlar. Bunca aktım ama hiç ağlamadım, nasıl diye sorusu olan varsa, eskici dükkânını ziyaret etsin, uzakta değil hem, o artık seyyar. bin ruh içimde çığlık atmakta… Bense sessiz Read more…

Sus oldu, puslu…

Çok efkarlı bir şekilde yüksek sesle türkü söylüyorlardı, aslında kendileri bile bilmiyorlardı neden efkarlı olduklarını, onlar böyle yaşamaya alışmışlardı kısadan. Yinede anlam verememişlerdi yanlarından geçen adama, boydan boya takım elbise giymiş, yinede sırtında yırtık sökük bir asker çantası, gecenin o zifiriliğine inat delimidir nedir bir güneş gözlüğü gözlerinde ve ayakkabıları Read more…

Mızık

“Banane ama, önce hayat vurdu… Sonra aşk. Hem ben ödeşmekte istemiyorum ki. Oynamıycam işte.” Dilediğin kadar mızıkçı diye bağır, sen oynuyorsun da ne oluyor? hayatı geçmişiz kalpler kalmış rengarenk geriye, kimisi eskimiş, çoğu bizim ellerimizde kırılmış. Eh sıkıldıysan ver senden daha fakir bir çocuğa, onlar oynamasını bilir kırık oyuncaklarla. Yada Read more…

Dökülüyor Gözlerim

Benimkisi sadece çığlık atmak… Küçükken karanlıktan korktuğumda monitörün ışığıyla kurtulurdum kâbuslarımdan… Kafeteryanın camından düşüvermiş içeriye, ve çıkışı asla bulamayacak olan serçe avuçlarımdayken açık tutsada gagasını pençesini, incitmedi beni… O anladı da insanlar anlayamadı yardım etme çabamı…. Dilenci misâli istek üzerine sigara ve su aldığım liman yolundaki yalnız adam, bir saat Read more…

Tuzlu Bilekler

-Altı tekila lütfen… .flashback. Kıbrısın tek stand up’çısı olan Kıvanç Giritli ‘nin şovu ne kadar güzel ve eylendirici, ve hatta aile ortamı şeklinde olsada Cadı Kazanı adlı bar’da, kesemedi deli hızımızı. Önce ses kısıldı arabada, bir chrysler arkasında. Stage Bar ‘ın yanındaki büyük otoparkdaki yüzden fazla arabadan iki tanesi bize Read more…

Eksik

Erkek severse bir başkasını, aldattı denir… Kadın yapsa aynısını, “aşk üç kişiliktir…” Hep zavallı kalır erkeğin sevgisi, Oysa küçük kız dediğin buna hasrettir. Ben halen iki kişilik yaşıyorum inan, Ve üzül, içinde senin adın eksiktir. Me pardonner, m’oublier au moins.

Kum havuzu

İşe git, işden çık, sonrası meçhul dakikaları toplayıp toplayıp saat şeklinde harca sisteminin doruklarında bir can sıkıntısı yaşamaktayım. Pek çok dostum uzaklarda, kimileri dönmeme kararında, internette sürtmekten orospuya dönmüş gibi hissediyorum bu sefer kendimi. Deniz kenarının verdiği duygu tek başınayken acıdan öte değil. Kandıramıyorum işte aynaya baka baka kendimi, elimde Read more…

O’Tuzlu Yaşlar

annem haklıydı sevgilim en başından beri… sen kalbimi çalan organ mafyası, ben edepsiz öpüşme meraklısı… ve o kadar çok dert etmiştik özlemeyi, söylemek yersiz yurtsuz kalıyordu, kaçıyordu dudaklarımızdan içeriye. o sabah otel odasında mum yanarken hayır karanlık olmasa bile tüketirken biz tenin elimde ben rengi bir şehvetle sanki gezmeye çıkmış Read more…